.COM mu .COM.TR mi? Alan Adlarının SEO ve Marka Değeri Açısından Karşılaştırması

.COM mu .COM.TR mi? Alan Adlarının SEO ve Marka Değeri Açısından Karşılaştırması

Total
0
Paylaşım

İnternette bir alan adı uzantısı seçerken, özellikle “.com” ve “.com.tr” gibi popüler uzantılar arasında karar vermek zor olabilir. Bu seçim, web sitenizin SEO performansından markanızın itibarına kadar birçok alanı etkileyebilir. Bu yazıda, .COM ve .COM.TR uzantılarını üç farklı hedef kitle için ayrı ayrı ele alacağız: bireysel blog yazarları, KOBİ’ler (küçük ve orta ölçekli işletmeler) ve kurumsal firmalar/büyük markalar.

Her biri için alan adı uzantısının Google arama sıralaması, yerel sonuçlara etkisi, marka güvenilirliği, hedef kitleye uygunluk, uluslararası erişim ve hukuki/ sahiplik boyutlarını sade bir dille açıklayacağız. Örnek domain isimleriyle farklı senaryoları somutlaştırarak, hangi durumda hangi uzantının daha avantajlı olabileceğini ortaya koyacağız.

Bireysel Blog Yazarları İçin .COM vs .COM.TR

Bir bireysel blog yazarı olarak alan adınız sizin dijital kimliğinizdir. Kişisel bir blog açarken “.com” mu yoksa “.com.tr” uzantılı bir domain mi alacağınıza karar verirken aşağıdaki kriterleri göz önünde bulundurmak faydalı olacaktır.

SEO Etkisi (Google Sıralaması ve Backlinkler)

Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) açısından, bir alan adı uzantısının doğrudan Google sıralama algoritmasında ekstra bir ağırlığı yoktur; yani Google sadece .com uzantılı diye bir siteyi öne çıkarmaz. Ancak coğrafi alan adları (ccTLD) olan .com.tr gibi uzantılar, Google’a belirli bir ülkeye yönelik olduğunuz sinyalini verir. Bu, özellikle Türkçe içerik üreten ve Türk izleyicilere hitap eden bloglar için avantaj sağlayabilir. Örneğin Türkiye’deki bir kullanıcı arama yaptığında, .com.tr uzantılı bir blog coğrafi olarak daha ilgili görülebilir ve yerel arama sonuçlarında öne çıkabilir. Nitekim bir araştırmaya göre, farklı ülkelerin arama sonuçlarında ilk üç sırada çıkan sitelerin %56’sı o ülkeye özgü uzantı (ccTLD) kullanmaktadır. Yani “.com.tr” gibi yerel uzantılar, Türkiye’de yapılan aramalarda ön plana çıkma ihtimalini artırabilir.

Buna karşılık, .com uzantılı bir blog global bir uzantı (gTLD) olduğu için Google nezdinde coğrafi bir hedefleme içermez. Bu durum, eğer blogunuz sadece Türkçe içerikliyse bir dezavantaj yaratmaz; Google içeriğinizin diline ve diğer sinyallere bakarak zaten Türk kullanıcılarına gösterecektir. Ancak ileride blogunuzu İngilizceye çevirip uluslararası bir kitleye hitap etmek isterseniz, .com uzantısı bu konuda daha esnek bir zemin sağlar. Backlink (geri bağlantı) avantajıaçısından da ufak bir fark olabilir: .com gibi global uzantılar, dünya çapında bilinirlikleri nedeniyle daha geniş bir kitleye ulaşabilir ve farklı ülkelerden backlink alma potansiyeli sunar. Örneğin, yabancı bir blog sizin bir makalenize referans verecekse .com uzantılı bir alan adına link vermeyi daha doğal bulabilir. Öte yandan, .com.tr uzantılı bir blog daha çok Türkiye içindeki sitelerden backlink alacaktır; bu da hedef kitleniz Türkiye ise zaten arzu edilen bir durumdur.

Özetle, bir blog yazarı için SEO bakımından karar verirken blogun dilini ve hedef kitlesini düşünmek gerekir. Eğer blog tamamen Türkçe ve Türkiye’ye yönelikse .com.tr uzantısı yerel SEO’da biraz avantaj sağlayabilir. Küresel SEO veya çok dilli içerik planı varsa .com uzantısı daha nötr ve esnek olacaktır. Teknik olarak uzantı tek başına sihirli bir SEO faktörü olmasa da, .com.tr yerel odaklı SEO’da güçlü bir sinyaldir.

Marka Güvenilirliği ve İtibarı

Kişisel bir blog söz konusu olduğunda, alan adı uzantınızın okuyucular üzerinde yaratacağı algı önemlidir. Genel olarak “.com” uzantısı internette en tanıdık ve güvenilir bulunan alan adı biçimidir. Uzun yıllardır popüler olması ve ticari/kurumsal imajı nedeniyle pek çok kullanıcı .com’u “standart” uzantı olarak görür. Bir blog için .com uzantılı bir alan adına sahip olmak, özellikle teknolojiye aşina olmayan geniş kitlelerde profesyonel ve oturmuş bir imaj yaratabilir. “.com” kısaltmasının “commercial” (ticari) kökeninden gelse de günümüzde bireyler tarafından da yaygın şekilde kullanıldığı için, bir blog için de en güvenilir izlenimi veren uzantıların başında gelir.

Diğer yandan “.com.tr” uzantısı, özellikle Türk internet kullanıcıları gözünde bir resmiyet ve güvenirlik göstergesi olabilir. Bunun tarihi bir sebebi vardır: .com.tr uzantılı domain almak uzun süre belge gerektiriyordu, yani ya ticari bir şirket olmanız ya da marka tescili sunmanız gerekiyordu. Bu yüzden geçmişte .com.tr uzantılı bir site görüldüğünde, bunun arkasında gerçek bir kişi/şirket ve yasal bir kayıt olduğu varsayılırdı. Bireysel blog yazarları için de .com.tr uzantısı, okuyucuya “bu site ciddi ve gerçek” hissiyatı verebilir. Örneğin, “Ayşe’nin Seyahat Günlüğü” adlı bir blogun ayseseyahat.com.tr olması, sanki Ayşe bu işi resmi olarak yapıyormuş izlenimi yaratabilir. Ancak unutmamak gerekir ki 2022 itibariyle TRABİS sistemiyle .com.tr almak artık belge gerektirmiyor; dolayısıyla günümüzde .com.tr uzantısı görmek her zaman bir resmi tescil göstergesi olmayabilir. Yine de ortalama kullanıcılar bu değişikliği bilmiyor olabilir ve .com.tr uzantısını görür görmez güven duyabilir.

Sonuç olarak kişisel marka değeri açısından, .com uzantısı genel olarak güvenilir ve profesyonel algılanırken, .com.tr uzantısı özellikle Türk okuyuculara yönelik güvenirlik ve yerel bağlılık mesajı verebilir. İtibarınızı artırmak için her iki uzantının da artıları var: .com uluslararası prestiji, .com.tr ise yerel güven hissini besleyebilir.

.COM mu .COM.TR mi? Alan Adlarının SEO ve Marka Değeri Açısından Karşılaştırması
.COM mu .COM.TR mi? Alan Adlarının SEO ve Marka Değeri Açısından Karşılaştırmasıxr:d:DAFQsi0yP_M:107,j:47347129346,t:23051712

Hedef Kitleye Uygunluk ve Algı

Blogunuzun hedef kitlesi ve konusuna göre alan adı uzantısı seçimi yapmalısınız. Türkçe içerikli ve Türkiye’deki okuyuculara hitap eden bir blog için .com.tr uzantısı, hedef kitlenize uygun bir imaj yaratacaktır. Türkiye’ye ait bir uzantı olduğundan, blogunuzun daha baştan Türkiye odaklı olduğu anlaşılır. Örneğin bir yemek tarifi blogu yazıyor ve tariflerinizi Türkiye’deki ev hanımlarına, öğrencilere ulaştırmak istiyorsanız tarifdefterim.com.tr gibi bir alan adı, okuyucuda yerel ve samimi bir his uyandırabilir. Kullanıcı algısı açısından, Türk hedef kitlesi .com.tr uzantılı bir siteyi gördüğünde “bu bana yönelik bir içerik” diye düşünebilir, bu da tıklama oranlarını yükseltebilir.

Öte yandan, daha geniş bir kitleye veya uluslararası okurlara da hitap etmek isteyen bir blog için .com uzantısı daha uygun olacaktır. Örneğin teknoloji veya yazılım üzerine bir blog yazdığınızı ve zamanla İngilizce içerik de üretmeyi planladığınızı düşünelim. techblog.com gibi bir alan adı, dünyanın her yerinden okuyuculara nötr ve evrensel gelecektir. Buna karşın techblog.com.tr uzantılı bir site, adı İngilizce bile olsa uzantısı nedeniyle yabancı kullanıcılara “bu site muhtemelen Türkçe veya Türkiye’ye ait” izlenimi verebilir ve tıklamaktan çekinebilirler. Bu yüzden hedef kitleniz global ise .com, yerel ise .com.tr uzantısı algı yönetimi açısından daha isabetli olacaktır.

Ayrıca, alan adının akılda kalıcılığı hedef kitle için önemli bir faktördür. .com uzantısı dünya genelinde o kadar yaygındır ki, biri blog adınızı duyduğunda otomatik olarak .com ile denemeye eğilimli olabilir. Eğer siz .com.tr kullanıyorsanız, takipçilerinize bunu özellikle hatırlatmanız gerekebilir (“siteadim.com.tr, .tr’yi unutmayın!” gibi). Türk kullanıcılar .com.tr uzantısına aşina olsalar da, daha uzun olması küçük bir dezavantaj olabilir: örneğin blogum.comyerine blogum.com.tr yazmak bir tık daha zahmetlidir ve akılda tutmak için kullanıcıların “sonunda .tr de var” diye ekstra düşünmesi gerekir. Genç ve internet kültürüne aşina kitle için bu pek sorun olmasa da, daha geniş kitlelerde basitlik her zaman avantajdır. Kısacası, blogunuzun hedef kitlesi sadece Türkiye ile sınırlıysa .com.tr uzantısı onlarla bağ kurmanızda yardımcı olabilir; ancak kitlenizi genişletmek istiyorsanız .com uzantısı daha evrensel bir seçenekolacaktır.

Uluslararası Erişim Durumu

Bir bireysel blog yazarı olarak belki bugün içeriklerinizi Türkçe yazıyor olabilirsiniz, ancak yarın global bir projeye dönüşme ihtimalini düşünmekte fayda var. Uluslararası erişim açısından .com uzantısı, evrensel pasaport gibidir. Dünyanın neresine giderseniz gidin, .com alan adı her yerde tanınır ve ciddiye alınır. Örneğin, yabancı bir ziyaretçi blogunuza Google üzerinden denk gelirse, domaininiz .com ile bitiyorsa ülke uzantısına takılmadan içeriğe odaklanır. .com.tr uzantılı bir blog ise uluslararası arenada daha kısıtlı bir etki bırakabilir. Arama motorları, .com.tr uzantılı siteleri Türkiye ile ilişkilendirdiği için, siteniz İngilizce olsa bile Almanya ya da ABD’deki aramalarda üst sıralara çıkmakta zorlanabilir. Bu uzantı, sanki sitenin içeriği sadece Türkiye içinmiş gibi bir algı yaratır ki bu, global görünürlük açısından sınırlayıcı olabilir.

Örneğin, “el sanatları” konulu Türkçe-İngilizce bir blogunuz var diyelim. elsanatlari.com şeklinde bir domain, hem Türkiye’de hem de yurtdışında eşit bir şekilde erişilebilir ve paylaşılabilir olacaktır. Ancak elsanatlari.com.tr domaini, yurtdışındaki kullanıcılar tarafından ilk bakışta lokal bir site gibi algılanabilir ve bu kullanıcılar belki de siteye tıklamadan geçebilir. Aynı şekilde, yabancı blog yazarları veya uluslararası platformlar sizin sitenizden bahsederken .com.tr uzantısını görürlerse, içeriğin dilinin Türkçe olduğunu varsayabilirler. Bu, eğer çok dilli bir site değilse normaldir; fakat bir gün İngilizce içerik eklemeye başladığınızda bu algı sorun olabilir.

Bir diğer nokta da teknik ve pratik uyumluluk: Bazı uluslararası hizmetler veya entegrasyonlar domain uzantısına göre hareket edebilir. Çoğu durumda .com.tr teknik olarak .com gibi çalışır (sonuçta sadece bir domain uzantısı), ancak kimi zaman ülke bazlı kısıtlar olabiliyor. Örneğin, Türkiye’deki bazı servisler .com.tr uzantılı e-posta adreslerini zorunlu isterken (özellikle resmi işlemlerde), uluslararası bazı platformlar ise ülke domainlerini ikinci planda tutabilir. Bu nadir bir durum olsa da .com uzantısı evrensel olması nedeniyle her platformda sorunsuz kabul görür diyebiliriz.

Genel olarak uluslararası erişim ve tanınırlık açısından, küresel bir vizyonunuz varsa .com uzantısı tercih edilmeli. .com.tr ile de elbette dünya genelinde erişilebilir bir site kurabilirsiniz, ancak hem algı hem de arama motoru hedeflemesi bakımından sınırlar olacaktır. .com.tr, sitenizi coğrafi olarak Türkiye’ye kilitlerken, .com uzantısı dünyanın kapılarını açık tutar.

Hukuki ve Sahiplik Farkları (TRABİS Süreci)

Bireysel blog yazarları için alan adının hukuki boyutu da göz ardı edilmemeli. .COM ve .COM.TR uzantılarının kayıt ve sahiplik süreçlerinde önemli farklılıklar vardır.

Öncelikle .com (global) domainler, uluslararası bir kuruluş olan ICANN tarafından belirlenen kurallara tabiidir ve tüm dünyada “ilk gelen alır” prensibiyle çalışır. Yani kimse sizden herhangi bir belge istemez; müsait olan bir .com alan adını sadece kayıt ücretini ödeyerek hemen satın alabilirsiniz. Sahiplik tamamen sizdedir, istediğiniz zaman başka bir kişiye devredebilir veya satabilirsiniz. Uyuşmazlık durumlarında (örneğin alan adı sizin isminizi markanızı ihlal ediyor diye biri şikayet ederse) ICANN’in belirlediği UDRP gibi tahkim süreçleri geçerlidir. Örneğin blogunuzun adı bir başkasının ticari markasını içeriyorsa, o marka sahibi uluslararası alanda UDRP başvurusu ile .com alan adınızı sizden alabilir. Ancak kişisel blog isimlerinde bu genellikle nadir görülen bir durumdur.

.com.tr (Türkiye) domainler ise Türkiye’de BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) kontrolünde, TRABİS sistemi üzerinden yönetilir. Tarihsel olarak .com.tr domain almak için resmi belge ibrazı şarttı – ya şirket olacaksınız, ticari unvanınız domainle eşleşecek veya marka tescili sunacaksınız ya da eğer kendi adınız-soyadınız ise kimlik belgesi vereceksiniz. Bu yüzden geçmişte bireysel bir blog yazarı, eğer kendi adıyla domain almayacaksa .com.tr alması neredeyse imkânsızdı. Örneğin “gezginanne.com.tr” gibi bir domain, sahibi bir şirket olmadığı sürece alınamazdı. Ancak 14 Eylül 2022 itibariyle bu durum değişti: TRABİS’in faaliyete geçmesiyle beraber 20 yılı aşkın süredir belgeyle alınabilen .com.tr uzantıları belgesiz ve ilk gelen alır esasına göre tahsis edilmeye başladı. Yani artık bireysel kullanıcılar da herhangi bir evrak sunmadan uygun olan .com.tr alan adını kaydedebiliyorlar.

Bu değişim, blog yazarları için yeni fırsatlar doğurdu. Artık blogunuzun adı .com uzantısıyla alınmış olsa bile, .com.tr versiyonunu da bir başkası sizden önce alabilir. Örneğin yazaradı.com sizdeyse, yazaradı.com.tr boştaysa hızlı davranıp onu da almanız akıllıca olabilir, çünkü aksi halde farklı biri alıp sizin kitlenizi yanıltabilir veya itibarınıza zarar verebilir. Bu hukuki sahiplik açısından dikkat edilmesi gereken bir durum. TRABİS öncesinde, eğer sizin bir markanız yoksa başkası da kolay kolay sizin blog isminizi .com.tr olarak alamazdı (çünkü marka belgesi lazım idi); şimdi bu kısıtlama kalktığı için ilk kayıt eden sahibi oluyor. Dolayısıyla kendi blog isminizi .com uzantısıyla aldıysanız, Türkiye’deki versiyonunu (.com.tr) da mümkünse kaydetmek marka koruması adına iyi bir stratejidir.

Uyuşmazlık halinde .com.tr alan adları için Türkiye’de Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcıları aracılığıyla (yani tahkim benzeri) bir süreç işletiliyor. Örneğin biri sizin blog adınızı haksız şekilde .com.tr olarak aldıysa ve sizin ticari marka haklarınız varsa, TRABİS’e bağlı tahkim yoluyla domaini geri almanız mümkün olabiliyor. Fakat bireysel blog isimlerinde genelde ticari marka olmadığı için bu yol kapalı olabilir; bu yüzden proaktif davranıp domainlerinizi önceden almak en garantili çözüm.

Son olarak, mülkiyet ve barındırma farkları: .com domainleri genellikle yurtdışı merkezli kayıt firmalarından alınır ve yönetilirken, .com.tr domainleri Türkiye’deki kayıt operatörleri üzerinden yönetilir (artık birden fazla akredite firma var). Teknik olarak büyük farklar yoktur ama .com.tr satın alırken genellikle WHOIS bilgilerinizde Türkiye bilgileri ister, transfer süreçleri farklı olabilir. Örneğin .com domainini kilit açıp kodla anında başka firmaya transfer edebilirsiniz; .com.tr’de transfer süreci biraz daha farklı prosedürlere tabi olabilir.

Özetle, TRABİS ile gelen değişiklikler sayesinde artık bireysel blogcular için de .com.tr uzantısı erişilebilir hale geldi. Bu hem bir avantaj (yerel uzantıyı kolayca almak mümkün) hem de dezavantaj (artık isim hakkınızı korumak için daha tetikte olmalısınız) olarak görülebilir. Hukuki açıdan .com uluslararası kurallara tabi, .com.tr ulusal kurallara tabi olsa da, son kullanıcı deneyiminde bu fark pek hissedilmez – asıl fark, domaini kaydederken ve korurken ortaya çıkar.

Öneri: Eğer imkanınız varsa, kendi blogunuzun .com ve .com.tr versiyonlarını birlikte almak, ileride yaşanabilecek sorunların önüne geçer ve hem yerel hem global kitleye hitap etmenizi kolaylaştırır. Bu sayede dijital varlığınızı hem Türkiye’de hem de küresel ölçekte güvence altına almış olursunuz.


KOBİ’ler (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler) İçin .COM vs .COM.TR

KOBİ’ler için alan adı seçimi, dijital pazarlamada atılan ilk kritik adımlardan biridir. Şirketinizin web adresi, müşterilerinizin sizi çevrimiçi olarak bulmasında ve işletmenize güven duymasında büyük rol oynar. Bu bölümde küçük/orta ölçekli işletmelerin “.com mu .com.tr mi?” sorusunu kendi açılarından nasıl değerlendirmesi gerektiğini inceliyoruz.

KOBİ’ler genellikle belirli bir coğrafi pazara hizmet eder, çoğu zaman da bu pazar Türkiye’dir. Bu nedenle SEO stratejisinde yerel görünürlük en önemli önceliklerdendir. .com.tr uzantılı bir alan adı, Google’a işinizin Türkiye odaklı olduğunu güçlü bir şekilde belirtir. Arama motorları coğrafi alan adı uzantılarını otomatik olarak ilgili ülkeye hedefli kabul eder. Bu da demek oluyor ki bir .com.tr uzantılı şirket sitesi, özellikle Türkiye’den yapılan aramalarda rakip bir .com sitesine kıyasla avantajlı konumda olabilir. Örneğin Ankara’da ofisi olan bir muhasebe firmasının muhasebeuzmani.com.tr domainini kullandığını düşünelim. “Ankara muhasebe bürosu” şeklinde arama yapan kullanıcılara, Google muhtemelen .com.tr uzantılı bu siteyi oldukça ilgili bulacak ve üst sıralarda göstermeye daha meyilli olacaktır (içerik ve diğer SEO kriterleri de iyiyse). Zaten yerel SEO çalışmalarında, ülke kodlu alan adı kullanımı güçlü bir tavsiye olarak bilinir; zira ccTLD’ler (ülke uzantıları) yerel arama sonuçlarında avantaj sağlar.

Diğer taraftan, işletmenizin hedef kitlesi yalnızca Türkiye ile sınırlı değilse ve ihracat, turizm gibi uluslararası müşterilere de ulaşmayı planlıyorsanız .com uzantısı SEO açısından daha esnek bir yapı sunar. .COM uzantılı siteler, coğrafi hedeflemesi “nötr” olduğu için içerik ve dil nerede popülerse orada yükselebilir. Örneğin Ege bölgesinde organik gıda üretimi yapan bir KOBİ’nin hem Türkiye’ye hem de Avrupa’ya satış yaptığını varsayalım. organikgida.com.trdomaini Türkiye pazarında güçlü bir SEO sinyali verirken, Almanya veya Fransa’daki aramalarda sadece içerik dili İngilizce ise çıkacaktır ama domain uzantısı onlara özel bir sinyal vermez, hatta .tr gördüklerinde Google o sayfayı daha az alakalı sayabilir. Oysa aynı firmanın organikgida.com gibi bir adresi olsa, arama motoru açısından global bir duruş sergiler ve Avrupa ülkelerine yönelik alt sayfaları veya çok dilli içerikleriyle oralarda da daha rahat sıralama şansı bulur.

Backlink avantajı konusuna gelirsek: küçük işletmeler için diğer sitelerden alınan bağlantılar (özellikle yerel haber siteleri, bloglar veya rehber sitelerinden) SEO’yu ciddi oranda etkiler. Eğer .com.tr uzantılı bir siteniz varsa, Türkiye’deki iş ortaklarınız, müşterileriniz veya yerel medya siteleri size link verirken sitenizi net bir şekilde yerel bir işletme olarak algılar. Bu genellikle olumlu bir şeydir; örneğin bir şehir portalı “şehrimizdeki en iyi pastaneler” listesinde pastanenizin web sitesine yer verecekse, .com.tr uzantılı olması o portal editörüne işletmenizin gerçek ve güvenilir olduğu mesajını iletebilir, link verme kararını kolaylaştırabilir. Kullanıcılar da yerel domainlere sahip sitelere tıklamaya daha yatkın olduklarından, bu linklerin tıklanma ve trafik getirme ihtimali artabilir.

Diğer yandan, .com uzantılı bir KOBİ sitesi global çapta da link alabilme potansiyeline sahiptir. Diyelim ki ürünlerinize dair yabancı bir blog sizden bahsetmek istedi; eğer siteniz firmaniz.com ise, içeriğiniz yabancı dilde olmasa bile domain evrensel olduğundan yabancı blogların gözünde “paylaşılabilir” bir adres olacaktır. firmaniz.com.tr olsa belki o yabancı blog, okurlarının anlamayacağını düşünüp doğrudan link vermek istemeyebilir.

Toparlarsak: KOBİ’ler için SEO başarısı büyük ölçüde hedef pazarın coğrafi kapsamına bağlı. Yalnızca Türkiye’yi hedefleyen bir işletme iseniz, .com.tr uzantısı kullanmak yerel aramalarda size küçük de olsa bir artı getirebilir ve yerel sitelerden backlink alma şansınızı artırabilir. Daha geniş coğrafi pazarlara yönelen bir işletme için ise .com uzantısı uluslararası SEO esnekliği sunar ve global backlink ağından yararlanmanızı kolaylaştırabilir. En ideal yaklaşım, imkan varsa hem .com hem .com.tr alan adlarını kaydederek her iki dünyanın da avantajlarını kullanmak olacaktır: .com ile global içeriklerinizi, .com.tr ile Türkçe içeriklerinizi öne çıkarabilir; hatta iki domaini birbirine bağlayarak tek site olarak da kullanabilirsiniz (örneğin .com ana domain olur, .com.tr ona yönlenir ya da tam tersi).

Marka Güvenilirliği ve İtibarı

Küçük ve orta ölçekli işletmeler için marka güvenilirliği hayati önemdedir. Müşterilerinizin sizin işletmenize ilk baktığı yer çoğu zaman web siteniz olur ve alan adınız burada ilk izlenimi yaratır. .COM.TR uzantılı bir alan adı, Türkiye’deki müşteriler gözünde kurumsallık ve güven anlamında güçlü bir etki bırakır. Bunun bir nedeni, daha önce de bahsettiğimiz gibi, geçmişte .com.tr alabilmek için resmi kayıt şartı olmasıdır. Bir KOBİ’nin .com.tr uzantılı web sitesi olması, onun yasal olarak Türkiye’de kayıtlı ve faal bir işletme olduğuna dair müşteri nezdinde bir mesaj verir. Örneğin bir müşteri, firmanız.com.tr adresini gördüğünde, firmanızın Türkiye’de ticaret siciline kayıtlı gerçek bir şirket olduğunu düşünebilir ve bu da güven eşiğini yükseltir. Markanızı henüz duymamış yeni müşteriler bile, .com.tr uzantısından dolayı bilinçaltında “bu ciddi bir firma” yargısına varabilir.

Ayrıca .com.tr uzantısı, yerel pazarda prestijli sektörlerde özellikle tercih edilir. Finans, hukuk, sağlık gibi güven unsurunun kritik olduğu alanlarda, .com.tr uzantısı kullanmak markanızın prestijini artıran bir faktör olarak görülür. Örneğin bir danışmanlık şirketi veya bir özel hastane için .com.tr uzantılı web sitesi, hizmet kalitesi kadar önemli bir itibar unsuru olabilir. Hatta birçok kullanıcı bu tip alanlarda .com uzantılı bir site görürse “acaba resmi mi?” diye tereddüt edebilirken, .com.tr gördüğünde içi rahat edebilir.

Öte yandan, .COM uzantılı alan adları da halen global ölçekte en profesyonel imajı verenlerdendir. Pek çok kişi için .com, internette “kalite standardı” gibidir. KOBİ’nizin .com uzantılı bir siteye sahip olması, özellikle dijital okuryazarlığı yüksek müşteriler nezdinde markanızın vizyoner ve büyük düşündüğü izlenimini yaratabilir. Mesela Türkiye’deki bir butik moda markası düşünelim: markaadı.com bir web adresi kullanıyorsa, sadece yerelde değil dünyada da marka olma hedefi taşıdığı mesajını verir, bu da markaya değer katar. Bazı müşteriler global bir uzantıyı markanın özgüveni olarak algılayabilir – sanki “biz işimizi sadece yerel düşünmüyoruz, tüm dünya bizim pazarımız olabilir” demek gibidir.

Tabii güvenilirlik konusunda pratikte en önemli unsur markanın kendisi ve sunduğu deneyimdir. Alan adı tek başına mucize yaratmaz, ancak ilk izlenimde etkilidir. KOBİ’ler için en ideal çözüm, mümkünse iki uzantıyı da almaktır. Çünkü bu durumda kartvizitinizde, tabelanızda vs. hangi uzantıyı kullanırsanız kullanın müşteriler diğerini yazsa bile size ulaşabilir, ve her iki tür müşteriye de hitap etmiş olursunuz: Hem global bakış açılı müşterilere (.com ile) hem de yerel güven arayan müşterilere (.com.tr ile). Markahost’un da belirttiği gibi, yerel pazarda güçlü bir marka imajı için .com.tr stratejik bir seçim olabilir ancak global hedefler için .com tercih edilmelidir – en iyisi marka bütünlüğü adına her ikisini de koruma altına almaktır.

Hedef Kitleye Uygunluk ve Algı

KOBİ’nizin hedef kitlesi kimler? Bunu tanımlamak, alan adı uzantısı seçiminizde size yol gösterecektir. Hedef kitleniz tamamıyla Türkiye’deki müşterilerden oluşuyorsa, onlara vereceğiniz mesajlarda yerel unsurların bulunması bir avantajdır. .com.tr uzantısı tam da bu noktada bir iletişim aracıdır: Müşterilerinize “biz sizin ülkenizden, sizin pazarınızdan biriyiz” mesajını verir. Örneğin bir esnaf lokantasının ya da yerel bir cafe’nin web sitesi esenlercafe.com.trgibi bir adres olsa, semt sakinleri bunu gördüğünde mekânın tam da kendi bulundukları bölgede olduğunu anlar ve sıcaklık hissederler. Yerel algı, müşterinin zihninde markanızı yakın ve tanıdık kılar.

KOBİ’ler genellikle bölgesel veya ulusal ölçekte faaliyet gösterir. Diyelim ki bir KOBİ olarak bir e-ticaret siteniz var ve ürünlerinizi tüm Türkiye’ye kargoluyorsunuz ama yurtdışına satış yapmıyorsunuz. Sizin müşterilerinizin hemen hepsi Türkiye’de olduğu için, .com.tr uzantılı bir site adresi görmek onlara normal gelecektir. Hatta belki de bazı müşteriler bilinçsizce .com.tr olmayan bir siteyi “acaba Türkiye’de mi?” diye sorgulayabilir. Bu, özellikle orta yaş ve üzeri ya da internet konusunda çok tecrübeli olmayan kitlede görülebilir; çünkü Türkiye’de resmi işlemlerden haber sitelerine kadar pek çok güvenilir kaynak .tr uzantılıdır. Bu kullanıcı segmenti, .com.tr uzantısını bir nevi kalite damgası olarak görebilir.

Hedef kitlenizin bir kısmı yabancı müşteriler veya yurtdışından Türkiye’ye gelen tüketiciler ise, .com uzantısı daha kapsayıcı olacaktır. Örneğin Kapadokya’da turizm işi yapan bir KOBİ olduğunuzu düşünelim. Müşterileriniz hem Türkiye içinden hem Avrupa’dan olsun istiyorsunuz. Böyle bir durumda cappadociatours.com gibi bir domain, yabancı turistlerin de kolaylıkla aklında tutup yazabileceği bir adres olur. cappadociatours.com.tr ise belki Türkiye’deki müşteriler için normal, ancak yurtdışındaki bir turist için fazladan “.tr” akılda tutması gereken bir detay. Ayrıca yabancı dilde broşürlerinizde .com.tr yazdığınızda, o “.tr” ifadesi onlara yabancı gelebilir, hatta alan adını yanlış hatırlama ihtimalleri olabilir (örneğin sadece .com diye hatırlayıp siteye ulaşamamak gibi). Bu tür küçük algısal bariyerler, müşteri kazanımında fark yaratabilir.

Algı yönetimi açısından bir başka boyut da marka imajınızın büyüklüğü. KOBİ de olsanız, eğer markanızı daha büyük göstermek istiyorsanız .com uzantısı burada işe yarayabilir. Bazı işletmeler, ölçekleri küçük olsa bile .com kullanarak kendilerini ulusal/uluslararası arenada varolan bir marka gibi sunmayı tercih eder. Bu bir stratejidir: Müşteri belki işletmenin küçük olduğunu bilmez ama .com adresli şık bir site görünce onu büyük bir şirket zannedebilir. Tersi durum da var: Bazı işletmeler bilinçli olarak yerel kimliklerini vurgularlar, çünkü müşterileri bunu takdir eder. Örneğin tamamen organik ve yerel üretim yapan bir butik gıda firması, .com.tr kullanarak “biz bu toprağın insanıyız” mesajını vermek isteyebilir. Hedef kitlenizin değerleri ve beklentileri, sizin .com mu yoksa .com.tr mi kullanacağınıza dair ipucu verir.

Kısaca ifade etmek gerekirse, hedef kitleniz nerede ve ne bekliyor? Eğer kitleniz Türkiye’de ve lokal kimlik önemliyse, .com.tr onların gözünde markanızı daha uyumlu kılar. Eğer kitleniz geniş coğrafyaya yayılmışsa veya markanızın algısını yerelden ziyade evrensel yapmak istiyorsanız, .com uzantısı daha uygun olacaktır.

Uluslararası Erişim Durumu

KOBİ’niz bugün bir ülkeye hizmet veriyor olabilir, ancak yarın işinizi büyütüp uluslararası piyasalara açılmayı hedefleyebilirsiniz. Bu nedenle alan adınızın uluslararası kullanılabilirliği geleceğe dönük önemli bir konudur. .COM uzantılı alan adları uluslararası erişim açısından en sorunsuz ve en esnek seçeneklerdir. Dünyanın her yerinden internet kullanıcıları .com uzantısını bilir ve güvenir. Web tarayıcılarının otomatik tamamlama özelliklerinden, insanların kulaktan kulağa bir site ismi telaffuz ettiğinde ilk aklına gelen uzantıya kadar, .com bir nevi lingua franca gibidir.

.COM.TR uzantılı bir alan adıyla da elbette global erişim mümkündür; internetin yapısı gereği herkes .com.tr yazıp sitenize girebilir. Ancak pratikte sorun, insanların bunu ne kadar hatırlayacağı ve arama motorlarının nasıl davranacağıyla ilgilidir. Örneğin, bir KOBİ olarak ileride yurtdışına açıldınız ve Almanya pazarına yönelik bir sayfa yayınladınız sitenizde. Eğer siteniz markaadi.com.tr ise, Almanya’daki kullanıcılar Google’da ürününüzü aradığında, Google bu .tr uzantılı sayfayı onlara göstermekte çekingen davranabilir çünkü domain Türk hedefli. Hatta Google Arama Konsolu üzerinden alan adınızı Almanya’ya hedeflemek isteseniz bile, ccTLD olduğu için Google bunu zaten Türkiye olarak sabitlemiştir, değiştiremezsiniz (Google ccTLD’leri sabit coğrafi hedefli kabul ediyor). Oysa markaadi.com olsaydı, Google Search Console’da farklı ülke hedefleri atayabilir veya dil bazlı SEO ile Almanya sonuçlarında daha kolay yer alabilirdiniz.

Bir de işin müşteri tarafı var: Yabancı müşteriler veya ortaklar genellikle .com.tr uzantısını gördüklerinde sitenin dilinin Türkçe olduğunu ya da şirketin sadece Türkiye’de faaliyette bulunduğunu varsayarlar. Bu, bazen sizin aleyhinize olabilir. Örneğin bir yabancı yatırımcı, sizin web sitenizi incelemek isteyecek diyelim. Kartvizitinizde markaadi.com.tr yazıyor. Bu, yatırımcıda “sadece yerel bir şirket” izlenimi uyandırabilir. Halbuki markaadi.com olsa belki bunu düşünmez bile. Benzer şekilde, yurtdışındaki dijital reklam kampanyalarında .com.tr adresi kullanmak, tıklama oranlarını düşürebilir; zira kullanıcı linkte .tr gördüğünde farklı bir dil veya ülke algılayıp tıklamayabilir.

E-posta iletişimleri gibi alanlarda da ufak nüanslar vardır. .com uzantılı kurumsal bir e-posta adresiniz (örn. info@markaadi.com) varsa, dünyanın her yerindeki profesyoneller bunu normal karşılar. Eğer .com.tr uzantılı (info@markaadi.com.tr) bir mail adresiniz varsa, yine herkes ulaşabilir ama yabancı bir müşteriye kartvizitinizi verdiğinizde belki o “.tr nedir” diye sorabilir veya yazarken ufak bir hata yapabilir (örneğin .com yazıp bırakmak gibi). Bu tabii çok kritik bir mesele olmasa da, küçük detayların bile iş bağlantılarında etkisi olabileceğini unutmamak gerekir.

Sonuç olarak KOBİ’nizin ufkunda uluslararası pazarlar varsa, .com uzantısı bu yolda size engel çıkarmayacak bir seçimdir. .com.tr ile de ilerlenebilir, hatta büyüdükçe global .com domaininizi alırsınız diye düşünebilirsiniz; ancak popüler bir markaya dönüşürseniz o .com alan adını sonradan almak çok maliyetli olabilir (başkası tarafından alınmış olma ihtimali yüksek). Bu nedenle eğer bütçeniz ve imkânınız varsa en başta .com domaini de alıp kenarda tutmak veya birleştirmek değerlidir. Uluslararası fuarlara katılan bir KOBİ için kartvizitte .com görmek, iletişim kurduğu insanların gözünde artı puan olabilir. Yine de eğer işiniz tamamen yerel kalacaksa ve böyle bir hedefiniz yoksa, .com.tr kullanıyor olmanız yurtdışı erişimi kısıtlamaz, sadece algısal ve SEO bazlı ufak dezavantajlar getirir.

Hukuki ve Sahiplik Farkları (TRABİS ve Domain Yönetimi)

KOBİ’ler için alan adının hukuki yönleri markalarına sahip çıkma ve rakiplerden korunma açısından kritik öneme sahiptir. .COM ve .COM.TR uzantılarının kayıt şartları, yönetim otoriteleri ve uyuşmazlık çözümleri farklılık gösterir.

Kayıt süreci ve sahiplik: .COM alan adları, herhangi bir belge gerektirmeden kayıt edilebilir dedik. Bu KOBİ’ler için hem iyi hem kötü. İyi tarafı, şirketinizi kurar kurmaz marka adınızı .com olarak kimse kapmadan hemen alabilirsiniz (ve almalısınız da). Kötü tarafı ise, belgesiz olduğu için kötü niyetli kişiler de sizin şirket adınızı sizden önce almış olabilir. Örneğin işletmenizi kurdunuz ama alan adınızı kontrol etmediniz, bakmışsınız ki şirketadı.com daha önce bir başkası tarafından alınmış. Böyle bir durumda hukuki mücadele gerekebilir (UDRP veya mahkeme yoluyla). .COM.TR’de ise TRABİS öncesinde böyle bir durum yaşanmazdı; çünkü şirket adınızı alan biri çıkarsa siz ticaret sicil belgenizi gösterip domainin size tahsis edilmesini sağlayabilirdiniz. TRABİS sonrası dönemde, .com.tr de “ilk gelen alır” sistemine geçtiğinden artık bu koruma mekanizması zayıfladı. Yani hem .com hem .com.tr için artık proaktif davranıp domaininizi tescil ettirmeniz gerekiyor.

TRABİS süreci KOBİ’ler açısından önemli bir dönüm noktası: 14 Eylül 2022’den itibaren .com.tr, .net.tr, .org.tr gibi uzantılar belgesiz alınabilir oldu. Bu demektir ki, eğer firmanızın ismiyle birebir alan adını siz almadıysanız, başkası alıp kullanabilir ya da satışa çıkarabilir. Örneğin “XYZ Mobilya” adında bir işletmesiniz diyelim. Önceden xyzmobilya.com.tr’yi ancak siz (XYZ Mobilya) belgeyle alabilirdiniz; şimdi dışarıdan biri hiç belge göstermeden bunu kaydedebilir (tabii marka sizin adınıza tescilliyse o kişi için ileride hukuki sorun çıkabilir ama ön kaydı yapmasına engel yok). Bu yüzden KOBİ’lerin marka adlarına ait alan adlarını hem .com hem .com.tr uzantılarıyla mümkün olan en kısa sürede almaları çok önemli hale geldi. Birçok işletme TRABİS’in belgesiz kayda açıldığı dönemde bu yüzden seferberlik yaptı diyebiliriz.

Marka tescili ve itiraz hakkı: KOBİ olarak muhtemelen markanızı Türk Patent ve Marka Kurumu’na tescil ettirmişsinizdir. Bu tescil, alan adlarıyla ilgili uyuşmazlıklarda elinizi güçlendiren en büyük koz. .COM bir alan adı sizin markanızı ihlal ediyorsa, UDRP süreciyle bunu itiraz edip alabiliyorsunuz ama süreç zaman ve para gerektiriyor. .COM.TR’de ise TRABİS öncesi sizden izinsiz kimse alamadığı için rahattı, şimdi ise TRABİS Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması devrede. Yani .com.tr alan adınız bir başkası tarafından alındıysa, TRABİS’in anlaşmalı tahkim merkezlerine başvurarak alan adının size transferini talep edebilirsiniz (marka sizinse). Bu yöntem uluslararası UDRP’ye benzer biçimde çalışır ama Türkiye’de, Türk hukukuna göre işlem yapılır. Bu biraz daha yerel ve belki hızlı olabilir, ancak kesinlikle önceden önlem almak en iyisi.

Hukuki sorumluluklar: .COM.TR domainler Türkiye Cumhuriyeti’nin alan adları olduğu için, Türkiye’deki yasal düzenlemelere tabidir. Örneğin, TRABİS kuralları gereği bazı alan adları tahsise kısıtlı veya kapalı olabilir (devlet kurum adları gibi). Ayrıca BTK gerektiğinde bazı alan adlarını askıya alabilir, mahkeme kararıyla kapatabilir (örneğin yasalara aykırı içerik vs.). .COM domainlerde ise bu tarz doğrudan bir yerel müdahale mekanizması yoktur; ama bu, .com’un hukuktan azade olduğu anlamına gelmez. Sadece prosedür farklıdır: örneğin bir .com sitesi Türkiye’de yasaklanmak istenirse BTK doğrudan alan adına müdahale edemez, yerine DNS engelleme veya IP engelleme gibi yollara gider. KOBİ’ler genelde yasa dışı iş yapmazlar belki ama yine de bilmekte fayda var: .com.tr bir Türk otoritenin idaresindeyken, .com uluslararası bir rejime tabidir.

Sahiplik ve teknik işlemler: KOBİ olarak belki IT ekibiniz yok ve bu işleri dışarıdan hallediyorsunuz, ama bilmeniz gereken birkaç detay: .com domaininizi bir Amerikan şirketinden de alabilirsiniz, bir Türk domain bayisinden de – fark etmez, sonuçta merkezi yurtdışıdır. .com.tr alan adınızı ise yetkili kayıt kuruluşlarından (genelde Türk firmalar) alırsınız, hepsi TRABİS’e bağlıdır. .com.tr domainlerde whois bilgilerinizde T.C. kimlik no veya vergi no gibi bilgiler genelde kayıt edilir (önceden nic.tr’de böyleydi, şimdi yeni sistemde bazı bayiler de alıyor). Bu da domain sahipliğinizin daha resmî kayıtlarla tutulması demek. .com’da ise genelde isim, adres, e-posta gibi bilgiler yeterlidir (hatta GDPR nedeniyle bu bilgiler kamuda gizleniyor bile olabiliyor).

Örnek bir senaryo: Diyelim bir KOBİ sahibisiniz, işletmenizin adı da “Atlas Danışmanlık”. Sizin atlasdanismanlik.com ve atlasdanismanlik.com.tr alan adlarını aldığınızı düşünelim. Bir rakibiniz veya kötü niyetli kişi aynı ismi sizden önce alamaz çünkü siz erkenden davranmış oldunuz. Ama eğer atlasdanismanlik.com.tr’yi almayıp sadece .com’u aldıysanız, bir başkası çıkıp atlasdanismanlik.com.tr’yi kapabilir. Bu durumda müşterileriniz yanlışlıkla o siteye girebilir veya rakibiniz orada kendi sitesini barındırarak sizi baltalayabilir. Hukuken marka sizde diye itiraz edersiniz ve muhtemelen kazanırsınız (çünkü bariz kötü niyetli kullanım olur), fakat bu süreçte müşterileriniz karışıklık yaşayabilir. Bu nedenle marka bütünlüğü için her iki uzantıyı da kaydetmek KOBİ’lere şiddetle tavsiye edilir.

Özetle, KOBİ’ler hukuki ve sahiplik yönünden:

  • .com için hızlı davranmalı, mümkünse kuruluş aşamasında domainini tescil etmeli,
  • .com.tr için TRABİS’in getirdiği yeni “belgesiz” dönemi dikkate alarak markalarını korumaya almalı,
  • Uyuşmazlık durumlarında haklarını aramak için ellerinde marka tescil belgeleri bulundurmalı,
  • Her iki uzantıyı kullanırken de yasal yükümlülüklere (örneğin e-ticaret yapıyorsa siteye ticari bilgiler ekleme zorunluluğu vb.) aynı şekilde uymalıdır, zira alan adı uzantısı ne olursa olsun, yaptığınız işin tabi olduğu yasalar değişmez.

Son tavsiye: KOBİ ölçeğinde bütçeler kısıtlı olabilir; ancak alan adı yatırımı en temel ve önemli yatırımlardan biridir. Yıllık maliyetleri de düşüktür. Bu yüzden mümkün olan her varyasyonda (en azından .com ve .com.tr olarak) alan adınızı kaydedin. İleride şirketinizi büyütüp satmak isterseniz bile, tüm dijital varlıklarınızın sizde olması değerini artıracaktır.


Kurumsal Firmalar ve Büyük Markalar İçin .COM vs .COM.TR

Büyük ölçekte faaliyet gösteren kurumsal firmalar, alan adı seçiminde genellikle daha kapsamlı bir strateji izlerler. Halihazırda marka bilinirlikleri yüksek olsa da, doğru alan adı uzantısı kullanımı bu firmaların global ve yerel pazarlardaki dijital stratejilerini etkiler. Şimdi büyük markalar açısından .com ve .com.tr uzantılarını, SEO’dan itibara kadar kritik başlıklar altında değerlendirelim.

SEO Etkisi (Google Sıralaması, Yerel & Global SEO)

Kurumsal firmalar genellikle yüksek otoriteli web sitelerine sahiptir; yani Google arama sonuçlarında markalarıyla ilgili aramalarda zaten en üstte yer alırlar. Bu bağlamda, .com veya .com.tr uzantısı kullanmaları kendi marka adlarıyla yapılan aramalarda pek fark yaratmayacaktır – kullanıcı zaten marka ismiyle arama yaptığında, Google o markanın resmi sitesini uzantısına bakmadan birinci sıraya koyar. Ancak, genel SEO ve içerik pazarlaması açısından uzantı tercihi önem kazanır.

Büyük markalar çoğu zaman çok dilli veya çok ülkelidir. Örneğin Koç Holding, Sabancı, Arçelik, Türk Hava Yolları gibi Türkiye merkezli büyük oyuncuları düşünelim; bir yandan Türkiye’de hizmet verirlerken bir yandan globalde de varlık gösterirler. Alan adının SEO’ya etkisi burada iki farklı stratejiye ayrılır:

  1. Her ülke için ayrı ccTLD kullanmak (örneğin Türkiye için .com.tr, Almanya için .de, Fransa için .fr vb.),
  2. Tek bir global domain altında alt dizinler veya alt alanlar kullanmak (örneğin hepsiburada.com/tr, hepsiburada.com/en gibi).

Birinci stratejide, her ülke sitesini o ülkenin ccTLD’siyle sunmak, ilgili ülkede arama sıralaması açısından güçlü bir sinyal verir. Örneğin kurumsal bir firma Türkiye pazarı için markaadi.com.tr sitesini, İngiltere pazarı için markaadi.co.uksitesini ayrı işletiyorsa, Google her birini o ülkede yerel görür ve yerel SEO’da avantaj kazanır. Bunun karşılığında tabii her site için SEO çalışmasını ayrı yürütmek gerekir ve domain otoriteleri bölünür.

İkinci stratejide ise şirket tek bir .com domaini kullanır, tüm diller ve ülkeler için bunun altında yapıyı kurar. Bu durumda .com global bir şemsiye olduğundan, domain otoritesi birleşik kalır ve tüm SEO gücü tek domaine yığılır. Örneğin Apple, apple.com altında tüm ülkelere yönelik içerik sunar (apple.com/tr gibi); veya Facebook tek bir .com’dur ama dil seçimine göre içerik gösterir. Bu yaklaşım, global SEO için etkilidir ancak yerel domain sinyalini kaybeder. Google, domain .com olsa bile alt dizinden ülkeyi ayırt etmek için hreflang gibi işaretlere bakar.

Kurumsal firmalar genelde her iki yöntemi kombine etmeyi seçebilir: Resmi global siteleri .com olur, ancak yerel pazarlama için ccTLD domainlerini yönlendirir veya alt site olarak tutarlar. Mesela Coca-Cola’nın coca-cola.com global sitesi varken, coca-cola.com.tr adresi de Türkiye için vardır (genellikle global siteye yönlenir veya yerel içerik barındırır). Bu sayede marka, yerel aramalarda .com.tr’nin avantajını da kullanmış olur – zira coğrafi domainler yerel SEO’da etkilidir. Büyük bir markanın Türkiye’de .com.tr kullanması, genel aramalarda (örneğin “soğuk içecek markaları Türkiye”) belki küçük bir artı getirebilir; Google ilgili içeriği bulduğunda, .tr uzantısı da uyumluysa daha da emin olur ki bu Türkiye’ye yönelik.

Ancak çok spesifik olmayan SEO açısından, kurumsal firmalar için içerik kalitesi, site otoritesi, backlink profili gibi faktörler uzantıdan çok daha belirleyicidir. Yine de .com.tr uzantılı içerikler Türkiye’den gelen aramalarda algoritmik olarak biraz avantajlı olabilir. Ayrıca kullanıcılar arama sonuçlarında domain uzantısını görürler ve kararlarına etkisi olabilir: Örneğin bir kullanıcı “Samsung teknik servis” diye arattığında, samsung.com veya samsung.com.tr sonuçları içinde, Türkiye’deki kullanıcı samsung.com.tr linkini görürse ona tıklamayı tercih edebilir çünkü yerel olduğunu anlar. Google’ın tıklama oranları (CTR) da dolaylı bir SEO faktörüdür; bu yüzden domainin yerel olması kullanıcı davranışı yoluyla SEO’ya etki edebilir.

Özetle SEO açısından büyük markalar:

  • Global SEO ve marka birliği için .com vazgeçilmezdir; markanızın dünya çapında tek ve güçlü bir dijital varlığa sahip olması istenir.
  • Yerel SEO ve pazarlama için .com.tr önemli bir araç olabilir; Türkiye pazarında kampanyalar, lokal içerikler için kullanılabilir ve yerel sıralamaya olumlu katkı yapar.
  • İki uzantıyı da akılcı kullanmak gerekir: Genelde kurumsal firmalar her ülkenin domainini alır ve ya o ülkeye özel site yapar ya da global siteye yönlendirir. SEO bakımından yönlendirme yapsa bile o domaini elde tutmak rekabet açısından avantajdır (rakipler ya da sahtekarlar alamaz).

Marka Güvenilirliği ve İtibarı

Kurumsal firmalar ve büyük markalar için alan adı uzantısının marka imajına etkisi biraz daha inceliklidir. Bu firmalar zaten güven inşa etmiş markalardır; tüketiciler, şirketin alan adı uzantısından ziyade adına güvenir. Yine de uzantı seçiminin toplumdaki algıyı şekillendirdiği durumlar vardır.

Öncelikle global ölçekte bilinen şirketler genellikle .COM uzantılı web siteleriyle anılır. Çünkü .com, uluslararası arenada prestijin göstergesi gibidir. Örneğin Microsoft, Toyota, Nike gibi markaları düşünün – hepsinin global sitesi .com’dur. Bu, “dünyaya iş yapıyoruz” mesajını vurgular. Türk menşeli büyük markalar da son yıllarda bu yola gitmektedir; mesela Yemeksepeti markası büyüyüp global vizyon kazandığında yurt dışında “Yemeksepeti” ismi zor olacağı için “Yemeksepeti.com” yerine farklı bir markaya geçti ama yemeksepeti.com alan adını en baştan almıştı. Trendyol, Hepsiburada gibi büyük e-ticaret markaları da .com uzantısını kullanır, çünkü hem Türkiye’de hem ileride globalde tanınmak isterler.

Ancak sadece Türkiye pazarında faaliyet gösteren, köklü kurumsal şirketler için .com.tr uzantısı tercih etmek yaygın bir pratiktir. Özellikle 2000’lerin öncesinde veya o civarda internet sitelerini açan büyük kurumlar, .com.tr’yi bir standart olarak benimsediler. Bankalar buna iyi bir örnek: Garanti Bankası’nın garanti.com.tr, Akbank’ın akbank.com, İş Bankası’nın isbank.com.tr, Yapı Kredi’nin yapikredi.com.tr vs. (bazıları .com.tr, bazıları .com – burada bile strateji farkı var). Banka gibi güven odaklı sektörde .com.tr uzantısı kullanmak, müşterilere “burası resmi site, Türkiye’deki bankanın kendisi” mesajını veriyordu. Hala da pek çok banka ve telekom şirketi .com.tr uzantılı siteyi ana adres olarak kullanıyor. Bu, yerel itibarı vurgulama stratejisidir: Müşteri biliyor ki .com.tr ise bu kurum Türkiye’de kök salmış, yerel olarak kayıtlı bir kurum. Özellikle kamuyla ilişkili büyük şirketlerde (.com.tr veya .gov.tr vs.) bu algı önemliydi.

Diğer yandan, global sahnede boy gösteren Türk markaları için .com kullanmak bir gereklilik halini alıyor. Örneğin Türk Hava Yolları uzun süre thy.com (kısaltmayla .com) kullandı ve kullanıyor; thy.com.tr’yi de elinde tutuyor ama ana marka iletişiminde .com var. Çünkü yurtdışındaki müşteriler için .com daha doğal. Benzer şekilde, Arçelik globalleşirken arcelik.com adresini öne çıkarır, ancak arcelik.com.tr’yi de Türkiye’deki müşteriler için barındırır (muhtemelen yönlendirir). Büyük bir marka hem yerelde güvenilir hem globalde tanınır olmak ister, bu yüzden ideal olarak .com ve .com.tr birlikte kullanılır. Markahost’un vurguladığı gibi, global hedefleri olan markalar .com’u tercih etmeli, yerel güçlü duruş isteyenler .com.tr’yi – ama büyük markalar çoğunlukla her ikisine de sahip olarak bu seçimi durum bazlı yaparlar.

Bir de itibar yönetimi tarafı var: Büyük markalar, markalarıyla ilgili olumsuz ya da sahte sitelerin çıkmaması için alan adı portföylerini geniş tutarlar. Örneğin sadece .com değil, .com.tr, .net, .org belki hata yazımlarını bile alırlar. Bu, typo-squatting denen, itibar zedeleyici site açma girişimlerini engeller. Kurumsal bir firmanın resmi sitesinin .com olmasına alışkın müşteriler, belki yanlışlıkla .com.tr yazarak girebilir; eğer şirket .com.tr’yi almamışsa ve kötü niyetli birileri almışsa, müşteriler tuzağa düşebilir. Bu yüzden büyük markalar koruma amaçlı mutlaka .com.tr alan adlarını da tescil eder. Tersi de geçerli: Diyelim ana siteleri .com.tr, o zaman .com’u da alıp yönlendirme yaparlar.

Marka güvenilirliği açısından özetlersek:

  • Uluslararası bilinirliği hedefleyen veya halihazırda global markalar için .com uzantısı itibarın bir parçasıdır. Dünya çapında yatırımcılar, müşteriler .com uzantılı resmi siteye bakar.
  • Ulusal ölçekte derin kökleri olan markalar için .com.tr, yerel güvenilirlik damgasıdır. Özellikle Türkiye pazarında “yerli ve milli” kimlik vurgusu yapmak isteyen veya müşteri kitlesi tarafından devlet destekli/yerel algılanması pozitif olan markalar .com.tr’yi benimser.
  • En iyi senaryo, kurumsal firmaların her iki uzantıyı da kullanması: Örneğin ana kurumsal site .com olur, .com.tr de lokal içeriklere veya kampanyalara ayrılır. Ya da tam tersi, geçmişten .com.tr geleneği varsa, .com alınır ve global ziyaretçiler .com üzerinden, yereller .com.tr üzerinden aynı siteye ulaşır.

İtibarı korumak adına şeffaflık da önemli: Bazı büyük markalar, eğer farklı domain uzantıları kullanıyorsa sitelerinde bunu belirtir (“Türkiye dışından ziyaretçiler xyz.com adresini kullanabilir” gibi notlar). Ancak çoğunlukla teknik yönlendirmelerle kullanıcı farkına varmadan doğru siteye gider. Müşteri açısından baktığımızda, güven ve itibar duygusu çoğunlukla tutarlılıktan gelir: Markanız hangi uzantıyla biliniyorsa, tüm iletişimde onu kullanın. Eğer sürekli .com.tr’yi vurgulayıp bir yerde .com geçerse, kafalar karışabilir – ya da tam tersi. Büyük markalar bu nedenle pazarlama iletişimlerinde tek bir alan adına odaklanır (genelde .com). Arka planda diğerini de tutarlar ama müşteriye birincil adresi öğretirler.

Son olarak, kriz durumları düşünüldüğünde: Bir markanın itibarı zedelenmeye çalışıldığında, sahte web siteleri açılabilir. .com.tr uzantısı geçmişte belge gerektirdiği için böyle phishing siteleri .com.tr olarak pek çıkmazdı (sahtekarlar .com gibi kolay uzantıları tercih ederdi). Şimdi belgesiz olunca belki risk arttı ama TRABİS’in uyuşmazlık mekanizması hızlı davranırsa bunları engeller. Büyük şirketler bu tip durumları da hesaba katarak alan adı stratejisi geliştirirler.

Hedef Kitleye Uygunluk ve Algı

Kurumsal şirketlerin hedef kitlesi oldukça geniş ve çeşitli olabilir: Nihai tüketiciler, iş ortakları, yatırımcılar, hatta medya ve kamu otoriteleri. Bu farklı paydaş gruplarının her biri, sizin alan adı seçiminizden farklı mesajlar alabilir. O yüzden hedef kitlenin alt segmentlerine göre düşünelim:

  • Yurt içi son kullanıcılar (tüketiciler): Eğer markanız Türkiye’de son kullanıcılara hitap ediyorsa, .com.tr uzantılı bir site onlara lokal bir güven ve samimiyet hissi verebilir. Örneğin bir GSM operatörü veya TV kanalı düşünün; web sitesinin .com.tr olması, yerel bir yayın/servis olduğunu hemen belli eder. Tüketici açısından bu bir artıdır çünkü yerellik kimi zaman daha kolay ulaşılabilirlik demektir (örneğin Türkiye’deki müşteri hizmetleri vs). Diyelim Turkcell turkcell.com.tr kullanıyor – kullanıcı bilir ki bu site Türkiye’ye özeldir ve her bilgisi Türkiye pazarına göredir. Eğer turkcell.com olsa (ki Turkcell global bir marka olmadığından .com.tr kullanıyor), belki kafasında “acaba bu global bir sayfa mı, fiyatlar dolar mı?” gibi gereksiz sorular geçebilirdi. Bu bağlamda, hedef kitleniz Türkiye’deki genel kitle ise, .com.tr onların algısında markanızı kendi pazarlarına ait kılar.
  • Yurt dışı son kullanıcılar: Markanızın yabancı tüketicileri de varsa (ihracat yapıyor olabilirsiniz, yabancı turistler müşteriniz olabilir vs.), bu kitleye yönelik iletişimde .com uzantısı daha etkili olacaktır. Örneğin Rixos Hotels gibi bir otel zinciri düşünün; Türk menşeili olmasına rağmen rixos.com kullanır ve her ülkeye/dile göre içeriği vardır. Çünkü müşterilerinin çoğu uluslararası. Rixos rixos.com.tr kullanmış olsaydı, yabancı turist belki de siteye daha girmeden, “Bu sadece Türk müşteriler içindir” algısına kapılabilirdi. Kısaca, hedef kitlenizin önemli bir bölümü Türkiye dışında ise, .com uzantısı kullanarak onları kucaklamak daha doğrudur.
  • B2B müşteriler ve iş ortakları: Kurumsal firmaların hedef kitlesi sadece son tüketiciler değil, aynı zamanda bayiler, distribütörler, tedarikçiler gibi diğer iş ortaklarıdır. Bu kitle genelde işin içinde olduğundan daha bilinçli hareket eder. Burada alan adı uzantısından alacakları mesaj, şirketinizin vizyonuyla ilgilidir. Eğer iş ortağı olmak istedikleri firma sadece yerel .com.tr kullanıyor ise, belki o firmanın sadece iç piyasaya odaklı olduğu izlenimini edinebilirler. Eğer .com kullanıyorsa, daha uluslararası bir bakış açısı olduğunu düşünebilirler. Tabii bu çok ince bir algı, her iş insanı buna takılmayabilir, ama örneğin uluslararası bir fuarda .com.tr uzantılı bir domain vermek, sizin “sadece ülke içi” bir oyuncu olduğunuzu ima eder gibidir. .com vermek ise “dünya çapında iş yapıyorum” mesajıdır. Hedef kitleniz içinde yabancı iş ortakları veya global çapta partnerlikler varsa, .com burada daha avantajlı bir izlenim bırakır.
  • Yatırımcılar ve medya: Büyük markaların hedef kitlesinin bir parçası da hissedarlar, potansiyel yatırımcılar ve basın olabilir. Bu kesim markanız hakkında araştırma yaparken sitenize girer. Onlar için de tutarlılık ve vizyon mesajları önemlidir. Genelde halka açık büyük şirketler global vizyonu vurgulamak için .com adresini kullanır. Medya için de kolaylık olsun diye .com tercih edilir (kısa ve akılda kalıcı olduğundan). Eğer şirketiniz halihazırda bir dünya markası olarak biliniyorsa, medya zaten sizi .com ile anacaktır. Bu nedenle iletişim materyallerinde .com kullanmak tutarlıdır. Ama bazı yerli odaklı şirketler için yerel medya, .com.tr’yi daha güvenilir bulabilir. Mesela Türkiye’de ekonomi gazeteleri bir şirketin web adresini yazarken .com.tr görürlerse onun resmi olduğundan emin olurlar. Bu belki eskide kalmış bir algı ama izleri sürebilir.

Algı yönetimi bakımından kurumsal firmalar çoğu zaman şöyle yapar: Hangi pazarda hangi kitleye konuşuyorsak, orada en uygun uzantıyı öne çıkarırız. Örneğin kurumsal firmanızın bir kariyer sayfası var ve sadece Türk adayları hedefliyor – o zaman kariyer ilanlarında .com.tr adresinizi verebilirsiniz (çünkü adaylar yerel siteye gidecek). Ama uluslararası bir duyuru yapıyorsanız .com adresinizi verirsiniz. Bu şekilde, farklı kitlelere farklı temas noktalarında farklı uzantı sunma esnekliğiniz olur. Tabii bu, markalaşma açısından dikkat gerektirir; aşırı karmaşa yaratmadan yapmak lazım.

Özetle, kurumsal firmalar hedef kitlenin bulunduğu coğrafya ve beklentilere göre esnek olmalı. Genel halk nezdinde Türkiye içinde yerleşik kimlik gerekiyorsa .com.tr etkili, global kitle için her zaman .com güvenli seçim. En önemli nokta ise, hangi uzantıyı kullanırsanız kullanın, marka adı tutarlı olmalı (farklı isimler kullanmayın) ve hedef kitlenin kafasını karıştırmamalı. Şirket adınız çok uzunsa belki yerel uzantıyla daha uzun olabilir, global için kısaltma kullanabilirsiniz vs., bunlar ayrı konular. Ama doğrudan .com vs .com.tr algısına baktığımızda: .com.tr yerel algıyı güçlendirir, .com evrensel algıyı güçlendirir diyebiliriz.

Uluslararası Erişim Durumu

Büyük markalar için uluslararası erişim genellikle işin olmazsa olmaz bir parçasıdır. Zaten kurumsal firma dediğimizde ya global bir şirket ya da global olma potansiyeline sahip büyük bir aktör akla gelir. Bu sebeple uluslararası erişim açısından en optimum alan adı stratejisi belirlenmelidir.

.COM uzantısı, global erişim için default (varsayılan) tercihtir. Büyük markalar, özellikle Türkiye dışına açılmayı planlıyorsa, en baştan .com domainlerini kayıt ederler. Örneğin Vestel şirketi vestel.com.tr’yi yıllarca kullandı (hala da kullanıyor olabilir), ancak global pazara açılırken vestel.com’u da devreye soktu. Uluslararası müşterilerin, partnerlerin aklına bir marka geldiğinde ilk deneyecekleri şey “markaadi.com” olur. Bu nedenle, bir büyük marka için .com domainine sahip olmamak ciddi bir handikaptır. Eğer isimleri .com olarak başka biri tarafından alınmışsa, çoğu zaman satın almak için yüksek bedeller ödemeyi bile göze alırlar (kurumsal bütçeleri genelde bunu karşılar, marka değeri için gerekli görülür).

.COM.TR uzantısı ise uluslararası erişimde kısıtlayıcı bir hale gelebilir – bunu SEO kısmında ve algı kısmında da tartıştık. Arama motorları tarafında ccTLD’ler global sıralamada dezavantaja sahip olabiliyor çünkü hedef ülke sinyali içeriyor. Yani .com.tr bir site, Türkiye dışındaki aramalarda nispeten daha az görünür (içerik uygun olsa bile). Dolayısıyla büyük bir markanın eğer dijital pazarlama hedeflerinde global trafik çekmek varsa, .com.tr ile bunu yapmak mantıklı olmaz. Örneğin bir Türk teknoloji şirketi düşünün, Orta Doğu pazarına yazılım satıyor. Web sitesini markaadi.com.trolarak bırakırsa, Mısır’dan, Suudi Arabistan’dan gelen aramalarda belki rakiplerine göre geride listelenecek. Oysa markaadi.com ile global bir site olarak çıktığında, o ülkelere de ulaşma şansı artacak.

Teknik ve operasyonel erişim yönünden de .com bazı avantajlar sunabilir. Büyük şirketler içerik dağıtım ağları (CDN), bulut hizmetleri vs. kullanır ve çoğu global servis .com ile uğraşmaya alışkındır. .com.tr’de de teknik olarak sorun yok ama belki nadiren de olsa bazı API entegrasyonlarında domain uzantısı beyaz listeye almak gerekirse vs., .tr uzantısı bilmeyen yabancı mühendisler “bu ne” diyebilir. Bu çok teknik bir detay ve genelde aşılabilen bir şey, ancak global internet ekosisteminde .com birinci sınıf vatandaş gibidir, .tr gibi ülke uzantıları ise ikinci sınıf (sadece şurada devreye giriyor: örneğin bir ülke bazı domainleri engelleyecekse, belki .tr’yi komple engeller vs., ama bu uç bir senaryo).

Erişim engelleri / sansür vs. gibi konular da belki not edilmeli: Diyelim ki bir ülke (örn. Çin) bazı ülke domainlerini kısıtlıyor. .tr uzantılı sitelere Çin’de erişim sorunlu olabilir ama .com adresler belki daha rahat (bu bir varsayım, somut örnek olmayabilir). Veya Türkiye’de bir durumda devlet, tüm .com.tr sitelerine bir düzenleme getirebilir (örneğin vergi beyanı ekleme zorunluluğu gibi bir mevzu çıktı diyelim), bu global .com sitelerini etkilemez. Bu tür regulatory riskler, büyük şirketlerin göz önünde bulundurduğu şeylerdir. Genel olarak .com daha global ve “özgür” bir alan sayılır, .com.tr daha yerel ve yerel otoritelere tabi.

Sonuç: Uluslararası erişim söz konusu olduğunda büyük markaların tercihi net: .com vazgeçilmez, .com.tr ise ek bir opsiyon. Örneğin bir Türk markası dünya fuarına katıldığında standında .com adresini kullanır, Türkiye’deki yerel bir etkinlikte .com.tr de kullanabilir. Uluslararası e-ticaret yapacaksa .com üzerinden yapar, Türkiye içi e-ticaret .com.tr de olabilir. Bu esneklik sayesinde hem global hem lokal erişimini maksimize eder.

Hukuki ve Sahiplik Farkları (TRABİS, Marka Koruması)

Kurumsal firmalar genelde halihazırda hukuki olarak güçlü korumalara sahipler – marka tescilleri, patentler, avukat ekipleri vs. Alan adı konusunda da benzer şekilde proaktif davranırlar. Yine de .com ve .com.tr arasında hukuki/sahiplik farkları, büyük markaların atacağı adımları değiştirir.

Marka tescili vs alan adı sahipliği: Büyük bir marka, ismini hem ulusal hem uluslararası tescil ettirir (örneğin “XYZ” markası Türk Patent’te ve belki WIPO’da kayıtlıdır). Bu, alan adlarının kötüye kullanılmasına karşı en büyük silahtır. .COM domaininiz eğer alınmış olsaydı ve siz büyük markaysanız, UDRP ile çok yüksek ihtimal geri alırsınız çünkü isminiz tanınmış ve tescilli bir marka. .COM.TR’de ise belgesiz döneme geçmiş olsak da, TRABİS bir “Tanınmış Marka” listesi vb. tutuyor olabilir veya uyuşmazlıkta siz kesin kazanırsınız. Hatta TRABİS faaliyete geçerken bildiğimiz kadarıyla, mevcut .com.tr sahipleri korunup, başkası markalı alan adlarını almasın diye bazı kısıt listeler oluşturuldu (TAKİL – Tahsisi Kısıtlı İsimler Listesi gibi). Örneğin CocaCola.com.tr bir başkasına verilmemiştir gibi. Bu sayede büyük markalar bir nebze korundu.

TRABİS ve sonrası: Yine de TRABİS sonrasında markaların hızlı davranması gereken durumlar oldu. Örneğin 2022 Eylül’de sistem açıldığında, daha önce hiç .com.tr almamış global markaların isimleri teorik olarak boşa çıktı. Pek çok bilinçli kişi/şirket bu dönemde ya bu domainleri aldı ya da markalar kendileri kaydetti. Büyük markalar için TRABİS süreci şu anlama geldi: “Artık Türkiye’de domain koruması için elim kolum bağlı oturamam, gidip domainlerimi almalıyım.” Çünkü önceden “nasıl olsa marka benim, kimse alamaz” rahatlığı vardı, şimdi “alabilir, sonra uğraş dur” durumu doğdu. Birçok büyük şirket bu nedenle ajanslarına veya BT departmanlarına talimat verip, marka adlarının .com.tr, net.tr, org.tr vs. hepsini kaydettirdi (belgeli olsun olmasın).

Hukuki anlaşmazlık çözümü: Büyük markalar için .com alan adında bir sorun olursa UDRP’ye gider dedik. .com.tr’de ise TRABİS’in atadığı Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcıları var (ODTÜ zamanında da vardı, şimdi de var – tahkim merkezleri). Büyük olasılıkla, tanınmış bir markanın adı bir başkasında kalmışsa (kötü niyetli kullanım), bu mekanizmalar çok hızlı o markaya domaini teslim ediyor. Bu, KOBİ’lere de uygulanır ama büyük markalar için neredeyse otomatik bir zafer gibidir, çünkü tanınmış marka faktörü var.

Yönetimsel farklılıklar: Kurumsal firmaların domain yönetimini genelde profesyonel ekipler veya hizmet sağlayıcılar yapar. .COM domainlerin yönetimi (DNS, transfer vs.) ile .COM.TR’lerin yönetimi arasında ufak prosedür farkları olabiliyor. Örneğin, .com.tr domain transferi yaparken eski sistemde noterden belge istenirdi, şimdi ne oluyor tam emin değiliz ama muhtemelen yine bir onay süreci var. .COM’da ise kilidi aç-kodu gir taşır şeklinde kolay. Büyük markalar genelde domainlerini çok sık taşımazlar; bir defa hangi firmadan aldıysa orada yeniler dururlar. Ama şirket birleşmeleri vs. olursa domain devri konusu çıkar. .com’da devri, o hesaptan öbür hesaba atmak şeklinde kolay, .com.tr’de belki TRABİS kayıt kuruluşları arasında bir koordinasyon gerekebilir. Bu gibi ayrıntılar, büyük firmaların IT departmanlarının aşina olması gereken şeyler.

Hukuki yükümlülükler ve sorumluluklar: Büyük şirketler web sitelerinde bazı yasal bilgileri bulundurmak zorundadır (KVKK metinleri, şirket bilgileri vs.). Bu aslında domain uzantısından bağımsız bir durum. Ancak .com.tr kullanan şirketler eskiden nic.tr’nin sözleşmelerine tabiydi; mesela siyasi propaganda yapmamayı kabul edersiniz gibi maddeler vardı. .com’da böyle şeyler yok, sadece genel ICANN kuralları var. TRABİS ile belki regülasyonlar güncellendi ama sonuçta eğer bir büyük marka iseniz, .com.tr domaininiz için TRABİS’in tüm kural ve şartlarına uymak durumundasınız, aksi halde BTK domaini iptal edebilir. .COM’da ise domain iptali gibi bir şey genelde olmaz, en fazla dava vs. olursa transfer edilir. Yani .com.tr’de yerel otorite sözleşme ihlali (örn. sahte belgeyle aldıysan iptal vs.) gibi konulara müdahil olabilir.

Hukuki prestij: Büyük şirketler bazen kamuyla ilişkilerde alan adı uzantısını bile bir prestij meselesi yaparlar. Özellikle yarı kamu kurumları ya da kamuya hizmet eden büyük kuruluşlar .com.tr kullanmaya özen gösterir. Çünkü devlet nezdinde de .com.tr, resmi bir duruşu sembolize ediyordu. Örneğin bir üniversite vakfı şirketi .com yerine .com.tr kullandığında, muhataplarında “bu ülke için çalışan ciddi bir kurum” imajı uyandırmak isteyebilir.

Son olarak, sahiplik sürekliliği: .com domainleri 10 yıla kadar kayıt edilebilir ve süresi bitince yenilenmezse grace period vs. var ama en nihayetinde boşa düşer. .com.tr domainlerde (en azından önceden) 1 ya da 2 yıllık alınabiliyordu, süreleri takip etmek gerekiyordu. TRABİS sonrası belki yine benzer. Büyük markalar domain takvimlerini iyi yönetir çünkü bir domaini yenilemeyi unutmak felaket olabilir. Bazen haber olur: Dev şirket domainini yenilemeyi unuttu, site kapandı vs. .com.tr’de geçmişte böyle şeyler oldu; hatta bir banka yenilemeyi kaçırıp domainini başkası kapmıştı, sonra mahkemeyle geri alındı. Bu tip riskler, .com’da da .com.tr’de de var ama .com.tr’de belki belgesiz dönemde yenilemeyi kaçırınca alan birini kovalamak daha zor olabilir (çünkü hemen alabilir biri). TRABİS büyük markalar için belki bir koruma sunmuştur ama emin olmak zor.

Özetlersek hukuki açıdan büyük markalar:

  • Her iki uzantıyı da tescil ederek marka haklarını savunmalı (çoğu yapıyor zaten).
  • TRABİS ile gelen değişikliklere adapte olmalı, domain portföyünü güncellemeli (belgesiz alınabilen diğer .tr uzantıları da dahil).
  • Uyuşmazlık durumunda hem ICANN hem TRABİS süreçlerini biliyor olmalı veya danışmanları buna hazırlıklı.
  • Alan adı yönetiminde süreleri, transferleri dikkatle izlemeli, çünkü büyük markaların domainleri çok değerlidir ve bir gün bile kapalı kalması büyük zarara yol açabilir.

Kısaca: Kurumsal bir firma için .com ve .com.tr’nin hukuki farkları, temel olarak yönetim otoritesi farkıdır. Biri uluslararası, diğeri ulusal otoriteye tabi. Akıllı bir şirket, her ikisinin de gereklerini yerine getirip avantajlarını kullanır. ICANN’in koruması, TRABİS’in koruması ayrı ayrı markanızın lehine çalışabilir. Son kullanıcıya bu farklar çok yansımasa da, şirket içi hukuk ve IT departmanlarınızın bu farklılıkları yönetebiliyor olması gerekir.


Sonuç ve Öneriler

.COM vs .COM.TR uzantısı seçimi, tamamen hedeflerinize ve kitlenize bağlı olarak değişir. Tek bir doğru cevap yoktur, ancak yukarıda tartıştığımız gibi her seçeneğin kendine göre avantajları ve dezavantajları mevcuttur. Aşağıda özet bir bakışla önerilerimizi paylaşıyoruz:

  • Bireysel Blog Yazarları: Eğer blogunuz yalnızca Türkçe içerikliyse ve Türkiye’de bir kitle hedefliyorsa, .com.tr uzantısı yerel SEO ve güven açısından işinize yarayabilir. Ancak ileride global kitleye açılma veya İngilizce içerik planınız varsa, .com uzantısı daha iyi bir yatırımdır. Mümkünse her ikisini de alın; en azından kendi adınızı veya blog markanızı hem .com hem .com.tr olarak kaydederek geleceğe yatırım yapmış olursunuz. Unutmayın, blogunuzun içeriği kraldır ama alan adı da ilk izlenimdir.
  • KOBİ’ler: Türkiye pazarına odaklı işletmeler için .com.tr uzantısı müşterilerinizde güven oluşturur ve yerel aramalarda avantaj sağlar. Yine de dijital çağda ufkunuzu geniş tutmak adına .com uzantısını da kenarda bulundurmak akıllıcadır. Lokal müşteriler için reklamlarınızda .com.tr’yi vurgulayabilir, ama .com alan adınızı da aktif tutup gerekirse .com.tr’ye yönlendirebilirsiniz (veya tam tersi). Marka adınızı korumak için mutlaka her iki uzantıyı da kaydedin – rakipleriniz veya fırsatçılar boşta gördüğü domaini kapmasın. İnternet kullanıcıları nezdinde .com en tanıdık uzantıdır, .com.tr en yerel uzantıdır; işletmenizin stratejisi hangisine daha uygunsa onu öne çıkarın.
  • Kurumsal Firmalar / Büyük Markalar: İdeal olarak zaten .com uzantılı ana domaininiz olmalı. Global marka kimliği, uluslararası SEO ve geniş kitle iletişimi için .com bir standarttır. Bunun yanında Türkiye’deki dijital varlığınızı güçlendirmek ve yerel rakiplerden korunmak için .com.tr uzantısını kesinlikle portföyünüzde tutun. İsterseniz bunu aktif bir şekilde kullanın (özellikle içerik lokalizasyonu veya kampanyalar için) ya da sadece yönlendirme amaçlı elde tutun – her iki durumda da bu domain sizin için çalışıyor olacak. Hukuki açıdan, TRABİS sonrası belgesiz dönemde markanıza ait tüm .tr uzantıları (.com.tr, .net.tr, .org.tr ve hatta direkt .tr) mümkün mertebe kaydedin. Bu, marka itibarınızı siber dünyada koruyacaktır. Son olarak, büyük bir marka olarak tutarlılığa dikkat edin: İletişimde tek bir alan adı üzerinden gidin, diğerini arka planda destekleyici olarak kullanın. Örneğin tüm reklamlarınızda .com veriyorsanız, .com.tr’yi de o siteye yönlendirin ki iki farklı adres gibi algılanmasın.

Teknik bir not: 2023 itibariyle artık doğrudan “.tr” uzantılı domain tahsisi de başladı (örneğin “firmaadi.tr” şeklinde). Bu, ileride alan adı stratejilerini biraz değiştirebilir (Türkiye için .tr belki .com.tr’nin yerini alabilir). Ancak şimdilik .com ve .com.tr, hem kullanıcı alışkanlığı hem de yaygınlık açısından en önemli uzantılar olmaya devam ediyor. TRABİS ile gelen değişiklikleri takip ederek, alan adı portföyünüzü güncel tutmakta fayda var.

Bir alan adı uzantısı, tek başına başarınızı belirlemez fakat dijital varlığınızın temel taşlarından biridir. SEO performansınızı, markanızın güvenilirlik algısını ve ulaşabileceğiniz coğrafyayı etkiler. Bu yüzden, yukarıdaki değerlendirmeleri kendi durumunuza uygulayarak karar verin. İhtiyacınız varsa bir uzantıyı tercih etmek zorunda değilsiniz – güçlü bir markanın çoğu zaman hem .com hem .com.tr uzantılı siteleri uyum içinde kullanabildiğiniunutmayın. Stratejinizi doğru kurduğunuzda, alan adınız size SEO’da birkaç adım önde başlama ve marka değerinizi pekiştirme fırsatı sunacaktır.