2025 Netflix’te İzlenmeye Değer 10 Yeni Dizi Önerisi

2025 Netflix’te İzlenmeye Değer 10 Yeni Dizi Önerisi

Total
0
Paylaşım

Department Q

2025 – Suç/Gerilim (Britanya). Department Q, Danimarkalı çok satan polisiye romanlarından uyarlanmış, İskoçya’da geçen sürükleyici bir suç dizisi. Geçirdiği travmatik bir çatışma sonrası bodrum katta “Çözümsüz İşler Departmanı”na sürülen huysuz dedektif Carl Mørck, bir avuç uyumsuz ekiple eski dosyaları çözmeye girişiyor. 29 Mayıs 2025’te Netflix’te yayımlanan dizi, Scott Frank (The Queen’s Gambit’in yaratıcısı) imzasını taşıyor. Department Q, “uyuyan bir hit” olarak anıldı ve keskin soğuk vaka kurgusu, sert mizaçlı dedektifi ve harap bir polis bürosundaki sıra dışı ekip dinamiğiyle suç severlerin rüyasını gerçekleştiriyor. Özellikle temposu ve karakter kimyası övgü aldı; Slow Horses tarzı polisiye sevenler için biçilmiş kaftan.

Adolescence

2025 – Dram/Polisiye (İngiltere). Mart 2025’te yayınlanan bu mini dizi, yayınlandığı andan itibaren gerek eleştirmenlerden gerek izleyicilerden büyük övgü topladı. Adolescence sakin bir İngiliz kasabasında, 13 yaşında bir çocuğun sınıf arkadaşını öldürdüğü iddiasıyla tutuklanmasıyla başlıyor. Hem ailenin dramını hem de günümüzün öfkeli genç erkeklerinin psikolojisini derinlemesine işleyen dizi, İngiliz polis prosedürlerindeki detaycılığıyla dikkat çekiyor. Her bir saatlik bölümün kesintisiz tek plan sekans olarak çekilmesi ve Stephen Graham gibi usta oyuncuların varlığı sayesinde Adolescence, “izleyen herkesin hakkında konuştuğu, boşuna övülmeyen” bir yapım haline geldi – eleştirmenlere göre “kesinlikle izlenmesi gereken” sarsıcı bir drama.

Cassandra

2025 – Bilim Kurgu/Gerilim (Almanya). Yapay zekâ dehşetini evin içine taşıyan altı bölümlük bu Alman mini dizisi, 6 Şubat 2025’te Netflix’te global olarak yayımlandı. Cassandra, 1970’lerden kalma akıllı bir eve taşınan bir ailenin, evi kontrol eden bir sanal asistanın esiri oluşunu konu alıyor. Teknolojik bir gotik gerilim atmosferine sahip dizi, klostrofobik bir akıllı evde yapay zekânın tehditkâr “annelik” saplantısını işliyor. Eleştirmenlerden %100 gibi nadir bir onay alan Cassandra, ustalıkla yükselen tansiyonu ve toplumsal yorumuyla övgü topladı. Collider’daki inceleme, dizinin sakin diyaloglarla karakter derinliği verirken “perde arkasında sürekli kaynayan gerilimden ödün vermediğini” belirtirken, bilim kurgu unsurlarını “katı cinsiyet rollerinin herkesin hayatını nasıl zehirlediğine dair bir yorum” için başarıyla kullandığını vurguluyor.

Running Point

2025 – Komedi (ABD). Mindy Kaling ve Ike Barinholtz’un yapımcılığını üstlendiği, başrolde Kate Hudson’ın yer aldığı bu spor temalı komedi dizisi 27 Şubat 2025’te Netflix’te başladı. Hudson dizide, aile skandalı sonrası Los Angeles Waves adlı profesyonel basketbol takımının başkanlık koltuğuna oturuvermiş, partilere düşkün bir mirasyedi “Isla Gordon” karakterini canlandırıyor. Isla, şüpheci erkek kardeşlerine ve tüm spor camiasına işin üstesinden gelebileceğini kanıtlama telaşına girerken, kulüp ofisi birbirinden tuhaf karakterlerle tam bir curcunaya dönüyor. Eleştirmenler Running Point’i “Ted Lasso’nun daha az yüreklisi ve daha çok cesaret yumurtlayanı” diyerek tanımladı – dizi gerçekten de kaotik bir işyeri komedisi havasında, saha dışı entrikaları ve absürtlüğüyle izleyicilere kahkaha vaat ediyor. Running Point, “Netflix’in MVP’si” olabilecek kadar eğlenceli bulunuyor ve özellikle spor komedilerini sevenlerin kaçırmaması gereken, tempo dolu bir yapım.

When Life Gives You Tangerines (Hayat Sana Mandalina Verdiğinde)

2025 – Romantik Dram (Güney Kore). K-pop yıldızı IU ile Park Bo-gum’un başrollerini paylaştığı bu duygu yüklü Kore dizisi, 2025’in uluslararası sürpriz hitlerinden biri haline geldi. 1951’de Jeju Adası’nda başlayıp günümüze dek uzanan hikâye, özgür ruhlu Ae-sun ile çalışkan Gwan-sik’in ömür boyu süren aşkını mevsimlerin döngüsü eşliğinde, doğrusal olmayan bir kurguyla anlatıyor. Dizi, samimi “slice-of-life” (hayattan kesitler) tarzı, nostaljik atmosferi ve zarif gerçekçiliği sayesinde eleştirmenlerden övgü aldı. Hatta öyle ki, bir yorum “Wes Anderson veya Yasujirō Ozu bir Kore dizisi yapsaydı, muhtemelen When Life Gives You Tangerines gibi olurdu” diyerek dizinin benzersiz üslubuna dikkat çekti. Yıllara yayılan bu içten aşk hikâyesi, hem bolca gözyaşı hem de sıcacık gülümsemeler vadediyor.

American Primeval

2025 – Western/Aksiyon Dram (ABD). Ocak 2025’te yayınlanan American Primeval, izleyicileri 19. yüzyıl Amerikan sınır hayatının tam ortasına götüren, yüksek bütçeli bir mini dizi. Friday Night Lights’ın yönetmeni Peter Berg ve The Revenant’ın senaristi Mark L. Smith’in ortak çalışması olan dizi, 1857-58 Utah Savaşı sırasında geçiyor. Başrolde Betty Gilpin kaçak bir anne olarak, partneri Taylor Kitsch ise karanlık geçmişiyle boğuşan sert mizaçlı bir dağ adamı olarak karşımıza çıkıyor. Çölünden karlı ormanlarına uzanan Amerikan sınırının çetin coğrafyası fonunda, hayatta kalma mücadelesi ve sıradışı bir “buluntu aile” öyküsü anlatılıyor. Eleştirmenlere göre dizi, geniş manzaralarıyla göz alıcı, şiddeti ve gerilimiyle soluk kesici bir frontier-western deneyimi sunuyor; hem duygusal derinliği hem de zorlu aksiyon sahneleriyle öne çıkıyor. Tarihsel atmosferi ve güçlü oyuncu kadrosuyla American Primeval, 2025’in en dikkat çekici epik yapımlarından biri.

Devil May Cry

2025 – Anime/Aksiyon Fantastik. Ünlü Capcom video oyunundan uyarlanan bu anime serisi, Nisan 2025’te Netflix’te anime tutkunlarıyla buluştu. Devil May Cry, Adi Shankar’ın yapımcılığında, ukala şeytan avcısı Dante’nin maceralarını heavy metal esintili bir üslupla ekranlara taşıyor. Dünyalar arasındaki portalı açmaya çalışan karanlık güçler, yarı şeytan Dante’yi hem cehennemden fırlayan canavarlarla hem de gizli bir hükümet ajansıyla karşı karşıya getiriyor. Johnny Yong Bosch gibi deneyimli seslendirme sanatçılarının katkısıyla hayat bulan seri, stilize dövüş sahneleri ve gotik atmosferiyle öne çıkıyor. Eleştirmenler, Devil May Cry’ı “capcanlı, aşırı stilize bir aksiyon şöleni” olarak nitelendiriyor ve oyunların ruhunu başarıyla yansıttığını belirtiyor – kısacası anime ve oyun tutkunlarına “şeytani eğlenceli” bir deneyim vaat ediyor.

Apple Cider Vinegar

2025 – Dram/Gerilim (Avustralya). Gerçek bir skandaldan ilham alan bu çarpıcı mini dizi, Şubat 2025’te Netflix’te yayınlandı. Kaitlyn Dever, dünya çapında manşetlere konu olan Avustralyalı “sahte sağlık gurusu” Belle Gibson’ı canlandırıyor. Gibson, ölümcül bir beyin kanseri teşhisi aldığı yalanını uydurarak sahte sağlık kürlerini milyonlara pazarlamış ve sonunda büyük bir dolandırıcılık skandalına imza atmıştı. Apple Cider Vinegar, Belle’in şöhret hırsıyla uydurduğu yalanlar ve bu yalanlardan etkilenenler üzerinden sosyal medyanın karanlık yüzünü gözler önüne seriyor. Bir yanda Belle’in tehlikeli palavraları, diğer yanda ise gerçekten kanserle boğuşan ve onun gölgesinde kalan rakip “wellness” influencer’ı Milla (Alycia Debnam-Carey) var. Eleştirmenler diziyi, sahte sağlık “şarlatanları”nı yerden yere vuran keskin bir taşlama olarak övdüler. Belle Gibson vakasının dramatik bir yeniden canlandırması olan yapım, aynı zamanda hepimize parmak sallayarak bu tip yalanlara inanma isteğimizi de sorgulatıyor. Kısacası Apple Cider Vinegar, hem gerçek bir suç hikâyesi hem de sosyal medya çağının aldatmacalarına tutulmuş bir ayna niteliğinde.

Sirens

2025 – Gerilim/Dram (ABD). Julianne Moore, Meghann Fahy ve Milly Alcock gibi yıldızları buluşturan 5 bölümlük Sirens, Mayıs 2025’te yayınlandığında eleştirmenlerden parlak yorumlar aldı. The Guardian, diziyi “bağımlılık yapacak kadar sürükleyici, alabildiğine eğlenceli bir tarikat draması” olarak niteledi ve “yıldızlarla dolu, zeka dolu bir şölen” olduğunu vurguladı. Konusu, New York sosyetesinin en zengin ve tehlikeli üyelerinden Michaela Kell (Julianne Moore) ile etrafındaki genç kadınları merkez alıyor. Moore’un canlandırdığı bu “kült lideri” karizmatik şeytan, yeni asistanı Simone’u (Milly Alcock) lüks ve güç dolu dünyasına çekerek adeta büyülüyor – ta ki Simone’un kızkardeşi Devon (Meghann Fahy) çıkagelip kardeşini bu tuhaftan kurtarmaya çalışana dek. Dizi bir yandan kız kardeşler arasındaki bağı ve sınıf farklarını işlerken diğer yandan yozlaşmış elitlerin entrikalarını hiciv dolu bir üslupla sunuyor. Beş bölüm boyunca hız kesmeyen Sirens, The White Lotus’un yüksek sosyete hicvini Ryan Murphy tarzı kamp tonuyla harmanlıyor ve “sonuna dek eğlenceli, bitmesini istemeyeceğiniz” bir seyir deneyimi sunuyor.

The Four Seasons

2025 – Komedi/Dram (ABD). Tina Fey ve Steve Carell’i yıllar sonra aynı projede buluşturan bu içten komedi-dram, orta yaşın getirdiği dostluk ve evlilik dertlerine eğiliyor. 1 Mayıs 2025’te yayınlanan The Four Seasons, üniversiteden beri arkadaş olan üç çiftin yılda dört kez birlikte tatile çıkma geleneğini konu alıyor. Fey’in aynı adlı 1981 filminden esinlenerek yarattığı dizi, adını dört mevsimden alırken her bir mevsimde arkadaş grubunun hayatındaki kırılmaları mizahi ve dokunaklı bir şekilde ele alıyor. Tina Fey ve Will Forte rutin ve tatlı çekişmelerle dolu bir evli çifti canlandırırken, Steve Carell 25 yıllık karısını aniden terk edeceğini açıklayan Nick rolünde, Colman Domingo ise eşiyle ilk kez ölüm korkusuyla yüzleşen bir karakter olarak izleyici karşısına çıkıyor. Eleştirmenlere göre dizi “tam dozunda komedi ve yürek burkan anlar” içeriyor; orta yaş deneyimlerini “tam isabet esprilerle” yansıtıyor. The Guardian, The Four Seasons için “Tina Fey’in yıllardır yaptığı en iyi iş, öylesine komik ve yeri geldiğinde yürek parçalayıcı” yorumunu yaptı ve diziyi “cinayetsiz bir White Lotus, erkekli Altın Kızlar” benzetmesiyle övdü. Büyük bir oyuncu kadrosuna ve zekice yazılmış diyaloglara sahip bu dizi, uzun soluklu dostlukların ve evliliklerin iniş çıkışlarını samimi bir mizah anlayışıyla aktarıyor.

Kaynaklar: Belirtilen tüm dizi bilgileri ve yorumlar, 2025 yılı içinde yayınlanan Netflix yapımlarına dair güvenilir inceleme ve haberlerden derlenmiştir.